Kalbin, vücuda yeterince kan pompalayamaması durumu kalp yetersizliği olarak adlandırılır. Kalp yetersizliği, koroner kalp hastalığı, kalp kapağı hastalıkları, yüksek tansiyon, kronik böbrek yetersizliği, kalp kası hastalıkları, miyokardit, doğumsal anomaliler gibi nedenlere bağlı olarak her yaşta ortaya çıkabilir. Ancak ileri yaşlarda görülme sıklığı daha fazladır.
Kalp yetersizliğine yönelik net bir tedavi olmamasına rağmen, bazı destek tedavileri, hastanın yaşam kalitesinin iyileştirilmesine yardımcı olabilir. Uygulanacak tedavilerin, hastalığın ilerlemesini durdurması oldukça nadir bir durumdur. İlaç, ameliyat ve tıbbi cihaz implantasyonları gibi tedaviler, kalp yetersizliğinin ilerlemesini yavaşlatmaya yardımcı olabilir.
Journal of the American College of Cardiology’de, Ağustos ayında yayınlanan araştırmanın hedefi, kalp yetersizliğinin genç ve ileri yaştaki hastalar üzerindeki etkisini incelemek ve yaşa göre hayatta kalma ve yaşam kalitesi gibi sonuçlarda önemli bir fark olup olmadığını görmekti. Çalışma Amerika’daki üç büyük klinik çalışmanın verileri kullanılarak kurgulandı.
50-90 yaş aralığında 8.500 hasta çalışmaya dahil edildi. Katılımcıların oranı genel olarak, 55 yaş ve altında % 6, 56-64 yaş arası % 20, 65-84 yaş arası % 66, ve 85 yaş ve üzeri % 5 şeklindeydi.
Genç hastaların çoğunlukla siyahi ırka mensup erkek ve ileri yaştaki hastaların ise beyaz ırka mensup kadın olma olasılığı daha yüksekti. Genç kalp yetersizliği hastalarında, obezite oranı daha yüksekken, ileri yaştaki kalp yetmezliği hastalarında, yüksek tansiyon, kronik böbrek hastalığı ve kalp ritim bozukluğu gibi daha önceden var olan hastalıklar söz konusuydu.
Araştırmadan çıkan en ilginç bulgulardan biri ise, en genç ve en yaşlı grup arasındaki ölüm oranları ile ilgili sonuçlardı. Bekleneceği üzere en yaşlı grupta, 55 yaş ve altındaki gruba göre ölüm oranları daha yüksekti. Genç hastalarda, genel ölüm oranı daha düşük olmasına rağmen, mevcut ölümlerin kardiyovasküler nedenlere bağlı olma ve özellikle de ani ölüm olasılığı yaşlı hastalara oranla daha yüksekti. Aynı zamanda genç hastalarda yaşam kalitesi, yaşlı hastalara oranla daha düşüktü.
Bu araştırma, kalp yetersizliğinde, tedaviden iyi sonuçlar alınabilmesi için, tedavi stratejisinin yaşa uygun şekilde planlanmasının gerekliliğini göstermiştir. Genç hasta grubunda, özellikle obeziteye ve ani kalp durması riskine karşı alınacak önlemler hedeflenmelidir. Ayrıca, hayatta kalma oranları yüksek ancak yaşam kalitesi düşük bu grubun, daha kaliteli bir yaşam sürdürebilmesi için, semptomların azaltılmasına yönelik tedaviler önem taşır.
1 Comment
Çok faydalı bilimsel bilgiler, basit anlatımla yapılmış.
Çok teşekkürler hocam.